BASINA VE KAMUOYUNA
Tarih: 26.08.2021 | Okunma Sayısı: 769

MARDİN BAROSU DİLSEL VE KÜLTÜREL HAKLAR KOMİSYONU

Basına ve Kamuoyuna

TV Sunucusu Didem ARSLAN YILMAZ ulusal çapta yayın yapan SHOW TV’de hazırlayıp sunduğu “Didem Arslan Yılmaz’la Vazgeçme” isimli programın 24.08.2021 tarihli 240. Bölümünde canlı yayına katılan Türkan Taşçı isimli yurttaşın konuşmaya başladığı sırada sesi yayından alınmış ve Didem Arslan YILMAZ “Hayır hayır Türkan hanım, bizim de anlamamız lazım. Türkan hanımı hattan alalım. Kızlara hakaret edemez böyle de konuşamaz, biraz da anlarım ben Kürtçe’den kesinlikle olmaz. Halayla [Türkan TAŞÇI kastedilerek] konuşun doğru düzgün Türkçe konuşsa anlayacağız. Burası Türkiye Cumhuriyeti yani. O dili bilmiyoruz, bilsek anlayacağız da konuşacağız da. Bilmiyorum” demiştir. Olayın kamuoyunda tepkiyle karşılanmasının ardından Didem Arslan YILMAZ 25.08.2021 tarihinde Twitter hesabından "Dünkü yayınımıza, Urfa’dan gelen Hayriye Taşcı, “Babası benden 4 aylık bebeğimi kaçırıyor, bana yardım edin” diyerek, ablası Ayfer Taşcı ile birlikte programımıza katıldı. Kızlar aileleri tarafından tehdit aldıklarını söyleyip, öldürülmekten korkuyorlardı. Yayın devam ederken kızların Halası Türkan hanım yayına bağlanmak istedi. Yeğenleriyle şakır şakır Türkçe konuştu, önce kızlara Türkçe hakaretler etti. Sonra da aniden kızlarla Kürtçe konuşmak istediğini söyledi. Hala Türkan hanım, benim ve seyircimin kızlarla konuşmasını anlamamızı istemedi. Yeğenleriyle Kürtçe konuşarak, konuşulanları gizlemek istedi. Halanın bizden önceden tercüman talebi de olmadı. Türkan hanımı, Kürt olduğu için yayından aldırmadım. Yeğenlerine hakaret ve küfürler ettiği için yayından aldım. Öyle olsa yeğenlerini yayına konuk etmezdim. Kürtçeye bir tepkim olamaz. Yayında 'doğu dili' diye hiçbir ifadem de yok…Hala Türkan hanım, Arapça da konuşmak isteseydi, İngilizce de konuşmak isteseydi, aynı tepkiyi gösterirdim. Çünkü, onun ne söylediğini bilmemiz gerekiyordu, kızların can güvenliğinden endişe ediyordum. Sivaslı bir ailenin kızıyım. Memleketimin doğusu batısı kuzeyi ve güneyi ile ilgili ayrım yaptığımı iddia etmek, hele etnik ayrım yaptığımı söylemek tamamen gülünç. Yayının sadece 10 saniyesini servis edip sanki ortada bir siyasi tartışma varmış gibi linç başlatanların amacı “ülkenin fay hatlarını kaşımak” Not: Bu arada Kürtçe konuşan vatandaşlarımızla hiçbir sorunum yok, yanlış anlayan varsa onlardan özür dilerim." şeklinde açıklamada bulunmuştur.

Kamusal alanda yayın yapan ve Türkiye’nin en çok izlendiği söylenen tv kanallarından birinde fevri ve sert bir şekilde sunucu tarafından Kürtçe konuşmak isteyen bir yurttaşın engellenmesi en hafif tabirle toplumda o dilin mensupların dezavantajlı ve saldırıya açık bir pozisyona sokacaktır ki bu nedenle de gerek Didem ARSLAN YILMAZ'ın TCK 216. Maddesinden düzenlenen Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama suçunu işlediği ve programın yayınlandığı televizyon kanalının da bu hususta sorumluluğu olduğu açıktır.

Adı geçen programın yayınlandığı SHOW TV 6112 sayılı Radyo Ve Televizyonların Kuruluş Ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanununa tabii olarak faaliyet yürütmektedir. Bu kanunun 8. Maddesi’nin e fıkrasında “Irk, renk, dil, din, tabiiyet, cinsiyet, engellilik, siyasî ve felsefî düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı kanunun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca da "yayınlarına devam eden tüm kuruluşlara tarafsızlık ve hakkaniyet ölçülerinde, makul ve ayrımcılık içermeyecek koşullarda hizmet vermek zorunluluğu yüklenmiştir. Buna göre program sunucusu olan Didem YILMAZ ARSLAN'ın anadilini konuşan yurttaşı yayından alıp rejiyi “doğru dürüst Türkçe konuşması” gerektiği konusunda yurttaşın uyarılmasını sağlamak yerine yurttaşın kendini en iyi ifade edebileceği şekilde yayına bağlanması şartlarını teknik anlamda oluşturması gerekmektedir.

Didem ARSLAN YILMAZ'ın konuya ilişkin açıklamasında belirttiği "Hala Türkan hanım, benim ve seyircimin kızlarla konuşmasını anlamamızı istemedi. Yeğenleriyle Kürtçe konuşarak, konuşulanları gizlemek istedi" beyanında Televizyonları başında programı izleyen hiç kimsenin Kürtçe'yi anlamayacağı/bilmeyeceği, izleyenlerin hepsinin sadece Türkçe konuşulursa her şeyin anlaşılacağı öz itibariyle Kürtçe'nin anlaşılmaz olduğu yönündeki kabulü de esefle karşılıyoruz. Nitekim Didem ARSLAN YILMAZ'ın "Türkan hanım, Arapça da konuşmak isteseydi, İngilizce de konuşmak isteseydi, aynı tepkiyi gösterirdim." yönündeki açıklamaları ise maalasef başka bir garabeti taşımaktadır. Beklentimiz eşitliğin haksızlık için değil hak ve hakkaniyet için uygulanmasıdır. Didem ARSLAN YILMAZ'a ve SHOW TV'ye düşen böyle bir durum karşısında gerek ulusal gerekse de uluslararası mevzuatla güvence altına alınmış olan eşitlik ilkesinin nasıl hayata geçirilebileceği hususunda çözüm üretmektir, "Burası Türkiye Cumhuriyeti" diyerek tepki göstermek değildir.

Tüm bu açıklamalar ışığında nefret suçuna konu olabilecek, eşitliğe aykırı, tekçi ve ayrımcı uygulamaları kabul etmediğimizi beyanla Didem ARSLAN YILMAZ ve SHOW TV hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulunduğumuzu ve Radyo Televizyon Üst Kurulu'na şikayet yoluna gittiğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz.

MARDİN BAROSU DİLSEL VE KÜLTÜREL HAKLAR KOMİSYONU

 

 

20.09.2024
AV. İSMAİL ELİK
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.